Ilgat
|
Koş... ''Ilgat oğlum inek kaçıyor, şurdan önünü çevir..''
|
Ilgıyeri, Ilgı yeri
|
Haciyerin altı, Sontajın olduğu yer
|
ılıh, ılık
|
Hafif sıcak, Yakmayan (Su ılıh çok güzel)
|
İlik
|
Düğme / Kemiklerin iç boşluklarını dolduran yağlı madde
|
ılışlama
|
Kaynar suyu soğuk su ile ılıtma (Banyo suyumu ılışlarmısın)
|
İmbal, inbal
|
Eskiden Bağ, Bahce, Tarla'ya Eşek'le, gidilirken Eşeyin yürümesi için kullanılan uzun sopanın ucuna çakılmış çivi. Çiviyi eşeğin kaba etine hafif batırılıp Eşşeyin yürümesi sağlanırdı. Bir çeşit hayvanı yürütmek için gerekli araç
|
İn
|
Doğada kendiliğinden oluşmuş inler var ve bazende hayvanlar kendilerini yağmur ve soğuktan korumak için oluşturduğu inler var. Sığınak, yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk, mağara. ''Ayı kışın in'ine çekilir, kış uykusu için''..
|
İn, mara, mağra
|
Haciyab Dağı eteğinde kızılırmak ve Sarıyahşi bölümüne bakan cepede.. Resimin arka tarafı..
|
inahle
|
Lahana, bir tür sebze. Çalıuşağının çeşmesi altındaki bahçelerde bolca yetiştirilirdi.
|
İnahle
|
Lahana.
|
ipdilla, ipdi, ibdilla, ibdil
|
Ilk Önce, ilk "ibdilla ben alacam".
|
Irbıh,
|
Su kabı, ibrik.
|
irkilme, Ürperme
|
Kendine gelme, sıçrama, uyanma dirilme, Titreme (Lafi duyunca şööle bi irkildi) veya Üşüdüm Ürperdim
|
Isdar, Istar
|
Halı tezğahı, Istar dokuma , Halı dokuma (Gollarım durdu ısdar dohumahdan)
|
Işgın
|
bağ omcalarında ve asmalarda bahara doğru yeni çıkan taze filizler..
|
isiran, ısıran
|
Yufka ekmek yapımında bezileri kesmeye yarayan demirden hacet, ıspartulaya benzer (Acıh bezi alım isiranı verde)
|
iskemle
|
Sandalye TDK: Arkalıksız sandalye"İskemlelerin maroken minderlerinden kendime yatak yapıyordum." - Ç. Altan
|
Iskın
|
Yeni yeşeren bağ omcalarının çıbıkları.
|
Işkın, iskin
|
Yeni yeşeren üzüm omcalarının çıbıkları.. ..''ışkın taze iken tuza batırılır eşkili eşkili yenir ve cacıklada dürümde alınırdı''
|
İslik
|
Mintan.
|