Çekişme, çekişmek
|
Bir annaşamzlık sonucu ağız münakaşası ile bir birlerine ağır suçlamalar yapmak. Çekişmede genelde haksız, arsız, edepsiz kişiliksiz kişiler galip gelir, kendindeki tüm sıfatları karşı tarafa sayan geçicide olsa üzerindeki yükü attım sanır. Bu sıfatlardan uzak olan kişi herne kadar kendisine yapılan suçlamalar karşısında ezildim hissi yaşasada doğru, dürüst kişiler tarafından kimin ne olduğu bilinir..
|
Çekkel
|
Sopa, Bir tarafı imbal öbür tarafı ıspartulaya benzeyen Demirden yapılmış sopa, Çifcilerimiz Öküz ile çifsürerken Pulluktaki oluşan çamuru Çekkel ile kazırlar idi.
|
Celep
|
Bir çeşit tosun..
|
Çelik-çomak
|
İki parçadan oluşan oyun oynama aracı. küçük olan iki tarafı yontulmuş 15cm uzunluğundaki parçaya sopa ile vurularak fırlatılırdı.
|
Çelimsiz
|
Cılz, Ufaktefek, Gücsüz Kuvetsiz (O Çelimsiz bi Adamdı)
|
Çemkirme, Kemçirme
|
Belirti, Ses verme, Karşılık verme, Sözlü Taciz etme (Yaa Kendini bilmez Çemkirip duruyo boşver)veya(Oolum şu Kapıdaa Köpen niye Kemçiriy bi bah Birisimi geliiy)
|
Cere
|
Küpün büyüğü.
|
Çerelmek, cereltmek, cereltmek.
|
sinir etmek, sinirlenme. Kızmak, kizdirmak..
|
Çiçikkulağı
|
Her yerde yetişmeyen ve ilkbahar, yaz başlarında yabanda yetişen ve bayanların topladığı çok nezetli sarımsaklı katıklı yemeği olan bir çeşit ot. Yemeğe yarayan bir yeşil ot türü.
|
Çifsürme, Çiftsürme
|
Tarlayı, Toprağı çevirme, aktarma Çifcilerimizin karasaban, pulluk,la Öküz, at gibi koşu hayvanları ile Toragı Nadas etmesidir. (Yarın erkenden Karatepedeki Tarlaya Çiftsümiye gidecam)
|
Çıhıntı, Çıkıntı
|
Giyilmiş yıkanacak kirli çamaşır, giyisi (Hadi gızım gazanın altını yahda şu Çıhıntıları Yıhıyalım)
|
Çıhla
|
Sade, katkısız. Birşeyi çıhla yemek.
|
Çıır, çığır, cıgır, cigir
|
Karda ve belirlenmiş yoldışı açılan bir insanın gece bileceği kadar açılan yol (patika).
|
Çıkı, cıkı
|
Para kesesi, altın kesesi, kıymetli eşya çıkısı (kesesi) ..''Akçe bulsam, çıkı yok''
|
Çıkla, Çıhla, Cihla
|
Sade, Saf, Katkısız, Yalnızca ...''Abam Baa bi Dürüm yaptı içi Cihla Çökelek''..
|
Cilbah
|
Çıplak, Yalin,Giyinmemiş (yarı Cılbah gahdı geli bende gızdım)
|
Cılga
|
Aşırı kar yağdığında açılan ince yol, Keçi yolu (Olum Cılgadan dışarı çıhma gara boğulursun)
|
Cılh
|
1.Çılk 2. Cıvık. Bozuk, çürük, kokmuş. Türkiye Türkçesi Ağızları
|
Cılıs
|
Tamamen, hepten, bütün'en, (Sende Cılıs bozdun!)
|
Cıllıma
|
Yapılmış bir Pazarlıktan veya Sözlesmeden vazgeçme (O iş olmayacak cıllımış galiba)
|